5

Garip bir atmosfer var bu evde, güneş kendi sıcaklığında erirken yastıklarım buz tutmuş yatakta. Bir intihar mektubu yazmaya kalksam, sanki bir kelimeden fazlası için bileğimi oynatamayacak kadar buz kesileceğim ve belki oracıkta kalbim duracak. Aynada en son gülerken çekilmiş fotoğrafım ve beni yalamaya çalışan köpeğim. Dil darbeleri soğumuş onun da, düşüncelerim de üşümeye başlıyor. Keşke diyorum, keşke not yazmak için acele etmeseydim diyorum kendime. Söyleyeceklerimi alıp, cam kenarına doğru yürümeye çalışıyorum. Çok garip, bileklerim dışında bütün eklemlerimi hareket ettirebiliyorum. Kalemimi elimden bırakamadan, yırtık kağıt parçası havalanmaya başlıyor ve Bal, tam havada yakalıyor kar topunu. Söyleyeceklerim söylenemeden eriyecek havanın anlamsız boşluğunda. O sırada sözcüklerimle ağzımı bağlayarak kaloriferden güç almaya çalışıyorum ve aniden ayağım pencerenin önündeki mermere basar basmaz alev almaya başlıyor.
Galiba kahve içtikten sonra uykusu gelen o ender insanlardanım ben de, balkon hazır gölgedeyken biraz uzanayım dedim ama anlaşılan bu aşırı sıcaklar bana epey değişik bir mevsim yaşattı.

This entry was posted on 11 Eylül 2012 Salı. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0. You can leave a response.

Leave a Reply